Yahni sadece Tütk mutfağında değil pek çok Balkan, Yunan ve İran’ da da kullanılan bir yemek yapma tekniğidir. Etin önceden iyice mühürlenmesi, piştiği tencerenin döküm olması, yağda soğanın lezzetlenmesi, sebzelerin de aynı tencerede kavrulması, sonra etin ve soğanın tekrar tencereye girmesi gerekiyor bu teknikte. Yahniye farklı bir dokunuş getiren kayısılı yahni tarifi ise Osmanlı Saray mutfağından bir tarif. Afiyet olsun!
Tabanı geniş ve yayvan bir tencere alın. Yıkanıp süzülmüş ve irice (4cmx4cm) doğranmış etlerin üzerine unu serpin. Karabiber ve tuz ilave edip harmanlayın.
Tencereye zeytinyağını ilave edip hafif kızdırın. Fazla ununu silkelediğiniz una bulanmış etleri parmaklarınızla tencereye tek sıra olacak şekilde döşeyin, karıştırmayın.
Kuru soğan kullanacaksanız soğanları 2'ye bölüp piyazlık, yarım halka şeklinde doğrayın. Biberlerden 1 tanesini kenara ayırıp kalanları irice jülyen doğrayın. Harlı ateşte etlerin alt yüzeyleri karamelize olunca tek tek çevirin ve her yanlarının renk almasını sağlayın. Tencereye soğan ve biberleri ilave ederek birlikte soteleyin.
Arpacık soğan kullanacaksanız kaynar suda on dakika bekletip kabuklarını soyun. Baş ve diplerini bıçakla alıp bütün bütün tencereye ilave edin.
Rendenin ince tarafından rendelediğiniz 1 çay kaşığı kadar zencefili de ekleyin.
Diğer yanda 1 tutam safrana bir bardak sıcak su ilave edip bir kaç dakika bekletin. Safran yerine bir çay kaşığı zerdeçal da ilave edebilirsiniz.
Yemeğinize et suyu ve safranlı suyu ilave edip kaynayınca altını kısık ateşe alarak 1-1,5 saat kadar pişirin, ara ara karıştırın, suyunu çok çekerse yarım su bardağı daha et suyu ilave edebilirsiniz.
Kuru kayısıları küçükse 2'ye, büyükse 4'e bölün. Ayırdığınız biberi de yine jülyen doğrayın.
Kişniş tohumunu havanda ezin. Yumuşayan etlere biber, doğranmış kayısı ve kişniş ilave edip 15 dakika kadar daha pişirin. Bu aşamada taze sıkılmış 1 yemek kaşığı limon suyunu da ekleyin. Pişen yemeğinizi 10 dakika dinlendirerek sıcak servis edin. Afiyet olsun!
Not: Bu lezzetli et yemeğini tereyağlı pirinç pilavı veya zerdeçallı kuskus pilavı ile birlikte servis edebilirsiniz.
Unutmayın: Her bir malzemenin üzerine tıklayarak o malzemenin kullanıldığı başka tariflere de ulaşabilirsiniz.
Kuzu But:
Kuzu But, kas gelişimi ve onarımı için yüksek kaliteli proteinin yanı sıra, biyo-yararlılığı yüksek demir içeriğiyle kansızlığa karşı koruma sağlar. Sinir sistemi ve enerji üretimi için hayati B12 vitamini açısından zengindir. Bağışıklık sistemini destekleyen çinko da içerir. Biberiye, kekik, sarımsak ve kök sebzelerle mükemmel uyum yakalar.
Arpacık Soğan:
Arpacık soğan, tatlı ve hafif acımsı lezzetiyle mutfakların vazgeçilmezidir. Antioksidanlar (özellikle kuersetin) açısından zengin olup, kalp sağlığını desteklemeye ve kan şekerini dengelemeye yardımcı olabilir. Potasyum ve kükürt bileşenleriyle dolaşım sistemine faydalıdır. Özellikle salata sosları, marine edilmiş etler, balık yemekleri ve hassas sebze soteleriyle mükemmel uyum sağlar. Fransız mutfağında sıkça kullanılır.
Kuru Kayısı:
Kuru kayısı, demir ve potasyum açısından zengin olup, anemiye karşı destekleyici ve kan basıncını dengeleyici özelliktedir. Yüksek lif içeriği sindirimi kolaylaştırırken, beta-karoten (A vitamini öncüsü) göz ve cilt sağlığına katkıda bulunur. Antioksidanlarca zenginliğiyle bağışıklığı destekler. Yoğurt, yulaf ezmesi, kuruyemişler (ceviz, badem) ve hafif peynirlerle harika bir uyum sağlar.
Un:
Un, tahılların öğütülmesiyle elde edilen temel bir gıda maddesidir. Vücudumuza özellikle kompleks karbonhidratlar sağlayarak uzun süreli enerji kaynağı olur. Tam buğday unu gibi çeşitleri, yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sağlığını destekler, tokluk hissi verir ve kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda B vitaminleri (özellikle B1, B3, B9) ve demir, magnezyum gibi önemli mineraller içerir; bu da sinir sistemi fonksiyonları, enerji üretimi ve kan yapımı için elzemdir. Mutfakta çok yönlüdür; süt, yumurta ve maya ile ekmek, pasta gibi hamur işlerinin temelini oluştururken, sosları kıvamlaştırmada veya sebzelerle uyumlu lezzetler yaratmada da kullanılır.
Yeşil Sivri Biber:
Yeşil Sivri Biber: C vitamini deposu olup bağışıklığı güçlendirir, güçlü bir antioksidandır. İçerdiği kapsaisin sayesinde metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olur. Lifli yapısıyla sindirim sistemini destekler. Ayrıca K ve A vitaminleri ile folat açısından zengindir. Zeytinyağı, domates, soğan ve sarımsakla mükemmel uyum sağlar. Et yemekleri, salatalar ve meze tariflerinde eşsiz bir lezzet katmanı sunar.
Zeytinyağı:
Zeytinyağı, özellikle sızma haliyle, içerdiği yüksek polifenol antioksidanları ve tekli doymamış yağ asitleri (oleik asit) sayesinde güçlü bir sağlık kaynağıdır. Kalp sağlığını destekleyerek kötü kolesterol (LDL) seviyesini düşürmeye, iyi kolesterolü (HDL) yükseltmeye yardımcı olur. Anti-inflamatuar özellikleriyle vücuttaki iltihaplanmayı azaltır, hücre hasarını önler ve kronik hastalıklara karşı koruma sağlar. Sindirim sistemini destekler ve cilt sağlığına da katkıda bulunur. Akdeniz mutfağının vazgeçilmezi olup salatalardan sebze yemeklerine, balıktan baklagillere ve taze ekmekle muhteşem uyum sağlar.
Safran:
Safran, eşsiz aroması ve rengiyle bilinir. Bilişsel fonksiyonları destekleyebilir, ruh halini iyileştirerek doğal bir antidepresan etki gösterebilir. İçerdiği krokin ve safranal gibi güçlü antioksidanlar sayesinde hücresel koruma sağlarken, göz sağlığını destekleyici özelliklere de sahiptir (örn. makula dejenerasyonuna karşı). Özellikle sütlü tatlılar, pilavlar, deniz ürünleri ve beyaz et yemeklerine lezzet katarken, kekik ve narenciye gibi notalarla da uyum sağlar.
Zerdeçal:
Zerdeçal, içeriğindeki kurkumin sayesinde güçlü bir antioksidan ve iltihap karşıtı etki sunar. Eklem sağlığını destekler, sindirimi iyileştirir ve bilişsel fonksiyonlara katkıda bulunabilir. Biyo-yararlanımını artırmak için karabiberle, lezzet ve fayda sinerjisi için zencefil veya hindistan cevizi yağı ile birlikte kullanılması önerilir.
Tuz:
Tuz, yemeklere eşsiz lezzet katan ve doğal koruyucu olarak kullanılan temel bir mineraldir. Vücudun su dengesi, sinir ve kas fonksiyonları için hayati elektrolit dengesini sağlar. Baharatlar, otlar ve yağlarla mükemmel uyum sağlayıp her yemeğin tadını zenginleştirir. Sofraların vazgeçilmezidir.
Kimyon:
Kimyon, sindirimi destekleyen, şişkinliği azaltan ve sindirim enzimlerini harekete geçiren güçlü bir baharattır. Demir açısından zengin olup, antioksidan ve antienflamatuar özelliklere sahiptir. Özellikle bakliyatlar (mercimek, nohut), kırmızı ve beyaz etler, sebzeler ve yoğurt bazlı soslarla mükemmel uyum sağlar. Kişniş, zerdeçal ve acı biberle birleşerek Asya ve Orta Doğu mutfaklarında derin lezzetler yaratır.
Osmanlı saray mutfağında bir çok tarifte meyve kullanılıyordu. Selçuklu döneminden yadigar bu şölen yemeğinde de tatlı ve tuzlu lezzetler bir araya geliyor. Hem lezzeti hem sunumu ile tam bir davet yemeği.…
Elbasan tava haşlanmış kuzu etinin yoğurtlu bir sosla fırınlanmasıyla yapılan, geleneksel bir Arnavut yemeği. Adını Arnavutluk Cumhuriyetine bağlı bir şehir olan Elbasan'dan alıyor. Elbasan tava, Osmanlı…
Et restoranlarının ana yemeklerinden kuzu tandırı sevmeyen yoktur. Ancak dışarıda hem porsiyonlar küçük hem de aşırı pahalı diyorsanız aynı lezzeti, evinizde düdüklü tencerenizin de yardımı ile kısa…
Atıştırmalıkların prensesi, az malzeme çok lezzet. Evde de kolayca hazırlayacağınız bu çıtırları sevdiğiniz bir dip sosla servis edebilirsiniz. Afiyet olsun! Soğanları soyup 0,5 cm eninde halkalar…
10 DK
Dolabınızdaki malzemeye göre tarifler!
Türk ve Yunan mutfaklarından, özenle hazırlanmış ve elinizdeki malzemelere göre filtrelenmiş akıllı tarifler parmaklarınızın ucunda!
Tarhana, geleneksel Türk mutfağının klasik çorbalarından. Orta Asya ve Anadolu mutfaklarından Trakya ve Balkanlar'a kadar yayıldığı biliniyor. İçeriğini oluşturan ürünler fermente olduğu için hem…
Türk mutfağında asıl malzemesi bol soğan olan sulu yemeklerin genel adı "yahni" dir. Arpacık soğanın lezzet kattığı tavuklu yahni, beyaz etle yapılan sağlıklı, besleyici ve doyurucu bir ana yemek olarak…