Osmanlı saray mutfağında bir çok tarifte meyve kullanılıyordu. Selçuklu döneminden yadigar bu şölen yemeğinde de tatlı ve tuzlu lezzetler bir araya geliyor. Hem lezzeti hem sunumu ile tam bir davet yemeği. Sofranızda değişik tatları seviyorsanız mutlaka denemelisiniz. Afiyet olsun!
Kuru soğanı ince yemeklik küpler halinde doğrayın. Kuru kayısıları iyice yıkayıp ılık suda beklemeye alın.
Arpacık soğanları soyup sudan geçirin.
Yayvan bir tencerede sıvı yağı ısıtın. Kaburgaları tencereye alıp mühürleyin. Yani alt üst ederek hafifçe kızartın.
Etleri tencereden alıp yıkanmış, süzülmüş kayısıları kavrulmuş soğanlara ekleyin. Bu aşamada tereyağını ekleyin. Arpacık soğanları da ilave edip 5 dakika kadar soteleyin.
En üste etleri dizip üzerini geçecek kadar sıcak su ilave edin. Tuz ve karabiber gezdirin.
Kapağı kapatıp 35-40 dakika kısık ateşte pişirin. Pişmeye yakın şeker ilave edin.
Etler yumuşayıp suyunu çekince yemeği ateşten alın. 10 dakika kadar dinlendirip sıcak servis edin. Afiyet olsun!
Not: Bu yemeği varsa bakır bir tencerede pişirip yine bakır bir tabakla servis edin.
Unutmayın: Her bir malzemenin üzerine tıklayarak o malzemenin kullanıldığı başka tariflere de ulaşabilirsiniz.
Kuzu Kaburga:
Kuzu kaburga, demir ve B12 vitamini açısından zengindir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve enerji seviyesini yükseltir. Izgara veya fırında sebzelerle (biber, soğan) mükemmel uyum sağlar.
Arpacık Soğan:
Arpacık soğan, tatlı ve hafif acımsı lezzetiyle mutfakların vazgeçilmezidir. Antioksidanlar (özellikle kuersetin) açısından zengin olup, kalp sağlığını desteklemeye ve kan şekerini dengelemeye yardımcı olabilir. Potasyum ve kükürt bileşenleriyle dolaşım sistemine faydalıdır. Özellikle salata sosları, marine edilmiş etler, balık yemekleri ve hassas sebze soteleriyle mükemmel uyum sağlar. Fransız mutfağında sıkça kullanılır.
Kuru Kayısı:
Kuru kayısı, demir ve potasyum açısından zengin olup, anemiye karşı destekleyici ve kan basıncını dengeleyici özelliktedir. Yüksek lif içeriği sindirimi kolaylaştırırken, beta-karoten (A vitamini öncüsü) göz ve cilt sağlığına katkıda bulunur. Antioksidanlarca zenginliğiyle bağışıklığı destekler. Yoğurt, yulaf ezmesi, kuruyemişler (ceviz, badem) ve hafif peynirlerle harika bir uyum sağlar.
Kuru Soğan:
Kuru soğan, mutfakların temel taşı ve güçlü bir antioksidan deposudur. İçerdiği kuersetin sayesinde vücudu serbest radikallere karşı korur, iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur ve kalp sağlığını destekleyebilir. C ve B6 vitaminleri ile manganez açısından zengin olup, bağışıklık sistemini güçlendirir. Prebiyotik lifleri sayesinde sindirim sağlığına katkıda bulunur. Et yemeklerinden sebze sotelere, pilavlardan çorbalara kadar geniş bir yelpazede kullanılır. Sarımsak, domates, biber ve kırmızı et ile mükemmel uyum sağlar.
Tuz:
Tuz, yemeklere eşsiz lezzet katan ve doğal koruyucu olarak kullanılan temel bir mineraldir. Vücudun su dengesi, sinir ve kas fonksiyonları için hayati elektrolit dengesini sağlar. Baharatlar, otlar ve yağlarla mükemmel uyum sağlayıp her yemeğin tadını zenginleştirir. Sofraların vazgeçilmezidir.
Şeker:
Şeker, vücudun ana enerji kaynağı olup, özellikle beyin fonksiyonları ve kas aktivitesi için elzem olan glikozu sağlar. Doğru miktarda tüketildiğinde, hızlı enerji artışı sağlayarak konsantrasyonu ve fiziksel performansı destekler. Bazı besinlerin emilimini kolaylaştırabilir ve ruh hali üzerinde geçici pozitif etki yaratabilir. Kahve, çay, süt ürünleri ve birçok tatlıyla mükemmel uyum sağlar. Meyvelerle birlikte kullanıldığında doğal tatlarını pekiştirir.
Tereyağı:
Tereyağı, sütten elde edilen, zengin lezzetli bir yağdır. A, D, E, K2 gibi yağda çözünen vitaminler ve sağlıklı yağ asitleri içerir, enerji kaynağıdır. Sindirimi kolaydır. Yemeklere, pilavlara lezzet katar, ekmek üstüne sürülerek veya soslarda kullanılır. Kahvaltı sofralarının ve çeşitli tariflerin vazgeçilmezidir.
Sıvı Yağ:
Sıvı yağlar (ayçiçek, zeytin vb.) yemeklere lezzet katan, sağlıklı doymamış yağ asitleri ve E vitamini içeren temel bir mutfak malzemesidir. Kızartma, salata sosu, fırınlama ve soteleme için idealdir. Sebzeler, etler, bakliyat ve tahıllarla mükemmel uyum sağlar. Kolay pişirme imkanı sunar.
Atıştırmalıkların prensesi, az malzeme çok lezzet. Evde de kolayca hazırlayacağınız bu çıtırları sevdiğiniz bir dip sosla servis edebilirsiniz. Afiyet olsun! Soğanları soyup 0,5 cm eninde halkalar…
Yahni sadece Tütk mutfağında değil pek çok Balkan, Yunan ve İran’ da da kullanılan bir yemek yapma tekniğidir. Etin önceden iyice mühürlenmesi, piştiği tencerenin döküm olması, yağda soğanın…
Türk mutfağında asıl malzemesi bol soğan olan sulu yemeklerin genel adı "yahni" dir. Arpacık soğanın lezzet kattığı tavuklu yahni, beyaz etle yapılan sağlıklı, besleyici ve doyurucu bir ana yemek olarak…
Tarhana, geleneksel Türk mutfağının klasik çorbalarından. Orta Asya ve Anadolu mutfaklarından Trakya ve Balkanlar'a kadar yayıldığı biliniyor. İçeriğini oluşturan ürünler fermente olduğu için hem…
50 DK
Dolabınızdaki malzemeye göre tarifler!
Türk ve Yunan mutfaklarından, özenle hazırlanmış ve elinizdeki malzemelere göre filtrelenmiş akıllı tarifler parmaklarınızın ucunda!
Parfe, adını Fransızca "Parfait" yani mükemmel, tamamlanmış anlamına gelen kelimeden alıyor. 1800'lerin sonlarında Fransa'da yapılmaya başlandığı biliniyor. Dondurulmuş krema ve meyve ağırlıklı soğuk…
Taze fasulyenin iri ve uzun boylu türü olan çalı fasulyesi, tanesi az, etli kısımları yoğun bir yaz sebzesidir. Bu özelliği nedeniyle genellikle soğuk zeytinyağlı olarak pişirilmektedir. İstanbul…